Kuşlar Sofrası//
Performatif - Kitap
Kırıntılar Gün ve Gün Tırtıklandılar
Toparlanan Yığılan Parçalar,
Boşluğun Ortasın da
Gün Ağardığında dağıldılar
Kuşlar Her gün Geldiler
Rahmi Dediki Kuşlar Boşluğu Sever.
Her gün Geldiler Dağıtıp Gittiler Geldiler Gittiler
Sonra Tekrar geldiler
Ve Kırıntılar ,Gün ve Gün tırtıklandılar.
During a period, daily, I fed some birds. They love crumbs, likewise Linsen Suppe. Valide Han is historic Han ın Eminönü, Istanbul. We are on the roof of the next building. Here used as a gallery terrace. This is an empty space; there is no more history remains. Like the crumbs, past was also knurled day to day.
The Crumbs Are Serrated Day to Day Gathering Stacked Pieces, In the middle of the void They dispersed at every daybreak The Birds Came Every Day Rahmi Said Birds love empty Spaces. They Came Every Day They dispersed and left Then came back and went back Next, they Repeated and then and after then... all the crumbs Day to Day, were knurled.
Kuşlar Sofrası, 02.10.21 tarihinde
Valide Han, Blok Art Space'de
Sevinç Altan'ın "Biz Kuşları Yedik" Sergisi
davetinde eklenti olarak gerçekleşmiştir.
*Sevinç ve dahil olan tüm Arkadaşlarına sevgiler
*located in the hanlar region of Istanbul. the Valide Han is a 17th-century building and is known as the largest city in.
"Biz kuşları yedik. Onları yedik. Gırtlağımızdan yukarı yükselip ağzımızdan patlayarak çıkmasını istedik ötüşlerinin, bunun için, onları yedik. Kuş tüyleri filizlensin istedik etimizden. Onların kanatlarını istedik, onlar gibi uçmak, bulutların ve ağaçların üzerinden süzülmek istedik, bu yüzden onları yedik. Mızraklar sapladık, sopalarla dövdük, ayaklarını yere yapıştırdık, tel kafeslere koyduk, kor kömürlere attık ve bunların hepsini sevgi için yaptık, çünkü biz onları sevdik. Biz onlarla bir olmak istedik. Biz tıpkı onlar gibi temiz, pürüzsüz ve güzel yumurtalar vermek istedik, eskiye dönüp genç ve kıvrak olduğumuz ve bütün sebep sonuç ilişkilerinde masum olduğumuz zamanlarda, onları yemek borumuza tıkadık, kuş tüylerini ve her şeylerini, ama işe yaramıyordu, şarkı söyleyemiyorduk, onlar gibi içimizden gelerek, uçamıyorduk, duman ve demir olmadan, yumurtlayamıyorduk, bunun için küçük bir şansımız bile yoktu. Biz yer çekimine saplanmışız, biz toprağa bağlıyız. Bizim bileklerimiz kan içinde, biz kuşları yedik, biz kuşları çok uzun zaman önce yedik, biz kuşları hala hayır deme gücümüz varken yedik."
-Margaret Atwood , 2007 , The Tent
Çeviri: Melida Tüzünoğlu
>0<